Geçen haftalarda yazdığım gibi Barış ile beraber araba ile gidip geliyoruz okula. 1 ay servis ile gitmeyi denedik. Sabah 6:30 da Barış’ı zorla uyandırıp, daha gün doğmamışken yollara düşmek, okulda kahvaltı yapmak, akşam 18:30 civarı eve dönmek çok zorladı bizi. Baktım olacak gibi değil, gözümü karartıp birgün Barış ile beraber tek başıma araba ile geldim okula. O gün bugündür araba ile gidip geliyoruz. Hala acemiliğim sürüyor, kötü hatalar da yaptığım oluyor hala, ama çok şükür kazasız belasız geçti son 1,5 ay. Hızlı kullanmıyorum (daha doğrusu kullanamıyorum 🙂 bomboş yolda en fazla 60 km ile gidebiliyorum, ama yetiyor bana 🙂 ) Sabahları feci trafik oluyor çoğu zaman 70 dk. sürüyor yolculuğumuz, dönüş daha rahat 50 dk maksimum. Hızlı sürebilsem daha da kısalacak süre ama olsun, 10 dakika geç olsun sağ salim olsun 🙂 Günün 2 saati yollardayız anlayacağınız…
Ne yapıyoruz peki bu iki saatte: Bol bol çocuk şarkısı dinliyoruz:
Barefoot Books Şarkıları:
Magic Train Ride (çok seviyoruz)
A Hole in the bottom of the sea
Over in the meadow (çok seviyoruz)
Up up up (favorilerimizden)
Whole world
Here we go round mulberry bush (bunu da çok seviyoruz)
Creep crawly calypso
We all go traveling by
The animal boogie
Portside pirates (Barış’ın favorisi)
Walking through the jungle
The journey home grandpa’s
if you happy and you know it
Driving my tractor
A dragon on the doorstep
The shape song (2 haftadır en sevdiği, tekrar tekrar dinlemek isteyip eşlik de ettiği şarkı)
Knick knack paddy whack
A farmers life for me
Barefoot Books’un tüm şarkılarını çok seviyoruz, hepsi çoook eğlenceli… Bağımlılık yapıyor yalnız, okulda bile açıp dinliyorum bazen 🙂
Banu Kanıbelli Şarkıları:
Henüz keşfetmediyseniz büyük kayıp, harika çocuk şarkıları var. Albümleri birçok müzik markette bulunuyor. Bizim en sevdiklerimiz şu şarkıları:
Büyük solucan yarışması
Başka dünya yok
Bir dinazorum olsaydı
Hor hor tıs (ailece çok seviyoruz)
Günaydın (Yamaha Class’da davul veya ksilofon ile ritim tutarlardı bu şarkıya, çok seviyor o yüzden)
Miyop Mikrop
Palyaçonun Topları
Renkler
———————–
Bunlar dışında İngilizceye başladık ve Dans Akşamları yazılarımda yazdığım şarkılar da var playlistimizde…
Bu şarkıları nasıl dinliyorsunuz derseniz youtube videolarını mp3 e dönüştüren siteler var (http://www.youtube-mp3.org/tr) . Sevdiğimiz videoları bu siteler yardımı ile mp3’e dönüştürdüm. Bu sayede dinleyebiliyoruz işte şarkıları…
Daha önceden videolarıyla da aşina olduğu şarkıları görüntüsüz izlemek, ingilizcesine de epey şey kattı Barış’ın. Sözlerin daha çok farkında, daha güzel eşlik ediyor ve anlıyor artık…
Çocuk şarkıları dışında bir de Barış Manço şarkıları dinliyoruz. Adaşını çok seviyor Barış. Favori şarkıları Arkadaşım Eşşek, Ali Yazar Veli Bozar ve Gönül Ferman Dinlemiyor …
Şarkılar dışında bir de oyunlarımız var arabada oynadığımız. Renk, şekil, doğru yanlış oyunlarımız var uydurduğumuz..
Renk oyunumuz:
Hadi sarı/kırmızı/yeşil renkli sebze/meyve bulalım
Şekil Oyunumuz:
Kare/daire/üçgen/dikdörtgen şeklinde birşeyler bulalım
Doğru Yanlış Oyunumuz
Birbirimize “portakal sarıdır, dünya dikdörtgendir, muz sarıdır” vs… şeklinde doğru veya yanlış cümleler söylüyoruz. Söylenen doğruysa “aferin doğru söyledin”, yanlışsa “dııt (parmaklarımızı çarpraz yapıp çarpı işareti yapıyoruz, ben trafik müsaitse yapabiliyorum tabii 🙂 ) yanlış söyledin, doğrusu bu” diyoruz…
İşte böyle uydurmasyon oyunlarımız var, zaman geçirmek için. Timaş’ın 1 Tl lik kitapları var. Birkaç kitabını almış ve beğenmiştim. Tüyap kitap fuarında 10 lu setini 5 tl ye bulunca tüm seti aldım. Her kitabı güzel değilmiş meğer. Mesela Cesur Tonti diye bir kitap var, bana pek saçma geldi ama Barış bayılıyor. Kitapta bir pirinç (evet pirinç) kendi ülkesini kuruyor 🙂 Ülkenin adı da Kebuli Kebula 🙂 Barış bu isme bayılıyor. Bahçelievlerin içinden geçiyoruz okula giderken. Işıklarda, trafikte dururken, yoldan geçen teyzeleri, amcaları, dedeleri, arabaları Kebuli Kebula’ya çağırıyoruz 🙂
Teyze, teyzeee, hadi gel Pirinç Tontinin ülkesi KEbuli Kebulaya gidelim teyzeee
diye bağırıyoruz gelen geçene 🙂
Orada karıncalar, örümcekler var diye de ekliyoruz çağırırken…
Onlar da güya “ayyy ben korkarım örümcekten gelememm” diyorlar bize, onların taklidini yapıyoruz sonra da 🙂 Barış’ın Yolculuğumuzda en keyif aldığı kısım bu, çok eğleniyor bunu yaparken..
Bazen de Ipad’i alıyoruz arabaya. Barış Ipad ile oyun oynuyor bir süre.bu durumdan çok hoşlanmasam da , dikkatimi trafiğe daha fazla verebilmemde katkısı büyük Ipad in. O yuzden trafiğin aktığı ve hızlı gitmem gerektiği durumlarda Ipad ile oynamasına izin veriyorum…
Yolculuklarımız ne kadar keyifle geçse de arabadan inip eve varışımız sırasında genelde kıyamet kopuyor. Ya merdivenlerde kucak istiyor, ya arabadan inmek istemiyor, ya başka saçma bir sebep buluyor hemen hergün apartmanı ayağa kaldırarak ağlama zırlama eşliğinde çıkıyoruz eve. Birşey değil, o kadar güzel vakit geçiriyoruz, komşular hep en olumsuz durumlarımızı bağırış çağırışlarımızı duyuyorlar görüyorlar ya ona yanıyorum vallahi 🙂
Bizim yolculuklarımız böyle geçiyor işte. Eğer sizlerin de yolculuk için şarkı/oyun önerileri varsa duymak isterim….
Bunu beğen:
Beğen Yükleniyor...
Etiketler:45. ay, Barış, kreş, yolculuk
Son Yorumlar