Arşiv | 15:23

2012 Ev Olimpiyatları 2- Meraklı Minik

23 Ağu

Bayram sonrası yayladan Balıkesire geçecektik ama eşimin işi dolayısı ile 3 gün için İstanbul’a dönmek zorunda kaldık. Eve döndüğümüz için üzülür diye düşünüyordum ama tersine çok sevindi Barış. Kitaplarını, oyuncaklarını çok özlemiş hepsiyle hasret giderdi. Tatile çıkmadan önce aldığımız ama çok fazla inceleyemediğimiz Meraklı Miniği buldu kitap rafında dün akşamı ve bu sabahı Meraklı Minik ile geçirdik.

Meraklı Minik’in bu ayki konusu olimpiyatlar. Daha önce yaptığımız ev olimpiyatlarına dergi ile devam ettik. Dergideki çizimler çok sevimli, Barış çok sevdi minik jimnastikçileri. Onların yaptıklarını yapmaca oynadık uzun süre. İlk sayfadaki çocuklarla bağdaş kurup oturduk, eğilerek ve oturarak ayak parmaklarımıza dokunmaya çalıştık.

İkinci sayfadaki oyunlar için sandalyeleri, kilimi ve koltuk minderlerini kullandık. Sandaleyelerden tünel yaptım altından emekleyerek geçti, sandalyenin kenarına tutunarak zıpladı, kıvırdığım kilim üzerinde elleri iki yana açarak yürüdü ve üst üste yığdığım minderlerin üzerine tırmandı. Geçen seferden madalya sözüm vardı ama fırsat bulup yapamadık bir türlü madalyasını. Bu kez de madalyasız kalmasın diye babasının futbol turnuvasından kazandığı madalyayı taktım oğluşuma, çok sevindi 🙂

Dergide Yamaha Class’ta oynadığımız paraşüt üzerinde top zıplatma oyunundan da bahsedilmiş. Barış kursta çok seviyordu zaten bu oyunu, ara sıra oynuyorduk evde de. Dergide de görünce hemen oynadık, çarşafa toplarımızı koyup Yamaha Class’taki müzik eşliğinde çarşafın iki yanından tutarak  zıplattık toplarımızı.

Dergiye ek olarak bir de oyun vardı. Biz oyunun kurallarını biraz değiştirerek oynadık, zar kullanmadık. Minik jimnastikçilerin kartlarını piyango çeker gibi çektirdim Barış’a. Hangi kart gelirse o hareketi yaptı ve kartı resimdeki uygun yere koydu.

Dergiden çıkan eşleştirme kartlarıyla oynadık son olarak. Yere karışık olarak dizdim kartları. Elimizdeki kartların yerdeki eşlerini bulmaca oynadık. Barış son zamanlarda özellikle küçük sayılar için nesneleri uzun uzun saymadan kaç tane olduğunu söylemeye başladı. Örneğin tabakta 4 tane şeftali gördüğünde kaç şeftali olduğunu saymadan “anne bak 4 tane şeftali var tabakta”  diyor, ki ben böyle birşey öğretmedim Ona. Bu yüzden eşleştirme oyununu biraz farklı oynadık. Eşini aradığımız kartın üzerindeki topları saydık, ama yerdeki topları saydırmadım. Mesela üzerinde 4 tane top olan kartı saydıktan sonra “yerdeki kartlardan hangisinde 4 tane top var” şeklinde soru sordum, elindeki karta bakıp kopya almadan ve uzun uzun saymadan hemen buldu doğru kartları. 6-9 arası için ise elindeki karta bakıp kopya çekmesine izin verdim 🙂

Kısaca bu ayki Meraklı Minik’i çok beğendik,  Temmuz ayı bitmeden almanızı öneririz.